Türkiye’nin gündemine oturan 8 yaşındaki Narin Güran’ın vahşi cinayeti, uzun süredir tartışılıyor. Herkesin dört gözle suçluların cezasını bulmasını beklediği Narin Davasında adalet bugün yerini bulacak. Mahkeme başkanı, kararını akşam 21:00’de açıklayacağını ve hazırda ambulans bekletilmesini söylemişti. Beklenen karar sonunda geldi, işte detaylar:

Sanıklar Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası Aldı
Mahkeme, davaya ilişkin yaptığı değerlendirmede suçun organize bir şekilde işlendiğine ve sanıkların olay günü birlikte hareket ettiklerine kanaat getirdi. Narin’in ölümünden sorumlu tutulan annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Suç delillerini gizleme ve yok etme suçundan yargılanan komşu Nevzat Bahtiyar ise 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanıkların iyi hal indiriminden yararlanamayacağını belirterek tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Sanıkların Mahkemedeki Son Sözleri
Narin Davasının son duruşmasında, sanıkların ifadeleri mahkeme salonunda yankılandı. Narin’in annesi Yüksel Güran, suçlamaları reddederek, “Yüreğim yaralı, Rabbim benim şahidimdir, kızımın katili değilim” sözleriyle savunmasını yaptı. Amca Salim Güran ise Narin’e asla zarar vermediğini belirterek beraatini talep etti. “Narin benim canımdır. Bu dünyada en son zarar verecek kişi benim” diyen Salim Güran, iddiaları kesin bir dille reddetmeye devam etti.
Sanıklardan biri olan komşu Nevzat Bahtiyar ise farklı bir savunma yaparak, “Bana cenazeyi Salim verdi. Ben katil değilim. Pişmanım” ifadelerini kullandı. Narin’in ağabeyi Enes Güran ise suçu Nevzat Bahtiyar’a yükleyerek beraatini istedi.
Dava Sürecinde Ortaya Çıkan Gerçekler
Narin Davasının seyri boyunca, Narin’in ölümüyle ilgili ortaya çıkan detaylar büyük yankı uyandırdı. Mahkeme, sanıkların suç ortağı olduklarını ve olayın planlı bir şekilde gerçekleştiğini vurguladı. Savcının mütalaasında yer alan bilgilere göre, Narin’in cansız bedeni aile bireyleri ve komşular tarafından olay yerinden taşınarak saklanmaya çalışılmıştı. Bu durum, dava boyunca sanıklara yönelik suçlamaların daha da güçlenmesine neden oldu.
Narin Güran Davası, yalnızca bir cinayet soruşturması değil aynı zamanda aile içi şiddet ve organize suçlara karşı toplumun adalet arayışını temsil eden bir dava haline geldi. Mahkemenin verdiği karar, Türkiye genelinde adaletin tecelli etmesi yönündeki beklentilere bir cevap niteliğindeydi. Diyarbakır’da başlayan bu trajedi, ülke genelinde aile içi şiddet ve çocuk hakları konularında daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Düşüncelerini paylaş
Kimse içeriğe yorum eklememiş. İlk yazan siz olun!