Suriye’de geçtiğimiz ay Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte büyük bir değişim yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi‘nin açıklamalarına göre son dönemde komşu ülkelerden yaklaşık 200 bin mülteci Suriye’ye geri döndü. Geçen yıl Lübnan’dan 300 bin kişinin geri dönüş yaptığı göz önüne alındığında Suriye’ye kitlesel bir dönüş hareketinin başladığı görülüyor.

Ancak uzmanlar bu dönüşlerin kalıcı olup olmayacağı konusunda temkinli. Peki, Suriye gerçekten mülteciler için yaşanabilir hale geldi mi?
Geri Dönüşler Kalıcı Olacak mı?
Grandi, Şam’a yaptığı ziyarette Suriye’nin yeni fiili lideri Ahmad al-Sharaa ile bir araya geldi. Grandi, mültecilerin dönüşünün sürdürülebilir olması için ekonomik kalkınma, güvenlik ve altyapı iyileştirmelerinin şart olduğunu vurguladı.

“Sadece dönmek yetmez, burada yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli şartların sağlanması gerekiyor,” diyen Grandi, Batı yaptırımlarının kaldırılması çağrısında bulundu.
Batı Yaptırımları Kalkacak mı?
Esad rejiminin çöküşüne rağmen Batı’nın uyguladığı ekonomik yaptırımlar hala yürürlükte. Grandi, “Bu yaptırımlar mültecilerin dönüşü için büyük bir engel teşkil ediyor,” diyerek topluma çağrıda bulundu.
Uzmanlar, Batı’nın yaptırımları kaldırıp kaldırmayacağına dair kesin bir sinyal vermediğini, ancak Suriye’nin geleceğinin belirsizliğini koruduğunu belirtiyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 2,9 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor. Geri dönüş sürecinin hızlanmasıyla birlikte Türkiye’deki Suriyelilerin de ülkelerine dönüp dönmeyeceği merak konusu.
Şüpheli Geri Dönüşler: IŞİD Bağlantılı Kişiler Serbest mi Bırakılıyor?
Öte yandan Suriye’nin kuzeydoğusundaki yetkililer, uzun süredir tutulan bazı mahkumları serbest bırakmaya hazırlanıyor. Al Hol kampında IŞİD bağlantılı kişilerin aileleri bulunuyor ve bu kişilerin evlerine dönmesine izin verilmesi güvenlik endişelerini artırıyor.

Grandi bu durumu “Eğer Suriyeliler, yıllardır yerlerinden edilmiş bir şekilde yaşadıktan sonra evlerine dönebiliyorsa bu olumlu bir gelişme,” diyerek savunsa da uluslararası kamuoyunda tartışmalar devam etmekte.

Düşüncelerini paylaş
Kimse içeriğe yorum eklememiş. İlk yazan siz olun!